K-Home   Geri   İçerik
  << Önceki Sayfa   Sonraki Sayfa >> English
KRALİYET AHIRLARI VE İLİŞKİLİ ÇALIŞMALAR
 

     Kraliyet Ahırları
     ODTÜ BAP (Bilimsel Araştırma Projeleri) Fonundan alınan ödenek, Kalenin güney alt yamacında Sahaya bitişik konumlanmış düzlük bir alan olan Kraliyet Ahırlarına (Şekil 53) odaklanan çalışmaların gerçekleşmesine izin vermiştir. Çalışmanın katılımcıları, ODTÜ’den Sema Bağcı, Güzin Eren, Yasemin Özarslan, Geoffrey Summers ve Françoise Summers olmuştur. 2010da yürütülen jeofiziksel yüzey araştırması, binaları çevreleyen alanın ve ilişkili yapıların daha da fazla anlaşılmasını sağlamıştır. Araştırmanın diğer iki ayağı olan, fosfat analizi ve etnografik çalışmalar aşağıda açıklamıştır.

     Fosfat Analizi
     Fosfat analizi, hayvan barınakları gibi antik yapıların arkeolojik yorumlarını değerlendirmek için kullanılan genel geçer bir yöntemdir. Günümüz at neslinden daha küçük olan Demir Çağı atlarının her biri, günlük en az 16 litre idrar üretebilirdi. İdrar fosfatça zengindir ki bu sonuçtan yola çıkarak ahırların yüzeylerinin, tabanlarının ve yüzey altı dolguları ile civarının yüksek oranlarda fosfat içermesi beklenir.
     Söz konusu yapıların ahır işlevi taşıdığı ve sahanın temel olarak atların idmanı ve eğitimi için kullanıldığı varsayımını sınamak amacıyla, yüzey toprağından ve altındaki taş döşeme zeminden bir dizi örnek alınmıştır (Şekil 58 ve Tablo 1). Kontrol örnekleri ise, ören yerinin bu alana benzer özellikler gösteren ve hayvan ahırı olarak kullanılmadığı kesin olan başka bir kesiminden toplanmıştır.
     Teorik olarak, ahır olarak öngörülen alandan ve kontrol alanından alınan örneklerin fosfat içerikleri arasında belirgin ve kayda değer bir fark olmalıdır. Analizlerde bu durumun gerçekleşmesi halinde, yapıların ahır olarak tahmini neredeyse kesin olarak doğrulanmış olacaktır. Ancak Wisconsin Üniversitesi’ndeki laboratuvar analizinin sonuçları henüz elde edilememiştir. 2550 yıldır toprağın ve toprak altı tabakalarının emiliminin ve öte yandan muhtemelen granitik toprağın nazaran yüksek asitliliğinin, fosfat seviyelerini, analizi sonuçsuz bırakacak oranda azaltmış olması da mümkündür.

     Etnografik Çalışmalar
     Bölgede atların önemi ve rolü, Şahmuratlı Köyü ve komşu köylerdeki etnografik çalışmanın odağı olmuştur. Şahmuratlı Köyü’nde at arabalı çerçiler (Şekil 59) fotoğraflanmış ve Dağlık Frigya’ya düzenlenen gezide Köhnüş Vadi’sinde arabayı çeken bir çift ata (Şekil 60) rastlanmıştır.
     Kapadokya’da süregelen at yetiştirme geleneğinin bir delili olarak, Esenli Kasabası’nda yer alan heykel (Şekil 61), bugün Gelingöllü Barajı’nın suları altında kalan Dedik Köyü’nün meşhur yarış atlarının anısını abideleştirmektedir. Şahmuratlı Köyü’nde artık kullanımda olmayan hayvan gücüyle çalışan değirmen (Şekil 62) bir nesil önce atgillerin önemine işaret etmektedir. Emirhan yakınlarında ise bir değirmen tahıl öğütmek için hala kullanılmaktadır (Şekil 63).

     Şahmuratlı Köyü’nde Kara Mehmet’in Ahırı
     Kara Mehmet Erciyas, Şahmuratlı Köyü’nde bir ata sahip olan son kişiydi. Yine de bundan elli yıl önce, köyün günümüzden çok daha fazla nüfusa sahip olduğu zamanlarda, neredeyse her hanenin çiftçilik için kullandıkları birkaç çift atı bulunmaktaydı. Bu atlar, büyükbaş hayvanlar ve eşeklerle aynı barınaklarda tutulmalarına rağmen, tüm hayvanlar ahşap bölmeler ile birbirinden ayrılmaktaydı. Muhtemelen 65 yıl önce Kara Mehmet’in babası tarafından inşa edilen yapının genişliği 5 m.dir. Bölmeler hayvanların yatabilmelerine izin verecek kadar genişti ve hayvanların saman yatakları, yeterli miktarda saman bulunduğu sürece, neredeyse her hafta değiştirilmekteydi. Zeminler, taş yerine sertçe sıkıştırılmış topraktandı ve bina boyunca uzanan merkezi bir akaca sahipti. Ardıçtan geniş çatının ise eski başka bir yapıdan devşirilmiş olması muhtemeldir ve hayvan yemlikleri duvarlardan bir tanesine hizalanmıştır (Şekil 64). Yapının özgün düz çatısı, kırık dallar ile örtülmüş ve kalın bir tabaka çamur ile sıvanmış mertekleri destekleyen kalaslardan inşa edilmişti. Özgün çatıya açılmış olan tavan kapısı (Şekil 65) ise yakın geçmişte eklenen kil tuğladan beşik çatıya küçük bir bakış sağlamaktadır. Bugün Kara Mehmet aynı ahırı (Şekil 66) kullanmaktadır. Ancak zemin betona çevrilmiş, merkezi akaç kurutulmuştur; ahşap bölmeler ise büyükbaş hayvanları yavrularından ayırmak için kullanılmaktadır (Şekil 67 ve 68).

     Mehmetbeyli Köyü’nde Yarış Atı Yetiştiriciliği ve Talimi
     Komşu köy Mehmetbeyli’de yarış atları yetiştirilmekte ve beslenmektedir (Şekil 69). Köydeki günümüz ahırı, ahşap ve topraktan daha az bakım gerektirmesi nedeniyle yeğlenen çağdaş inşa malzemeleri tuğla ve betondan inşa edilmiştir (Şekil 70). Bina, levhaları kuru tutmak için oluklu saçla kaplanmış beton levhalar ile desteklenen, alçak beşik çatıya sahiptir. Yapı 9 m genişliğindedir ve uzunluğu boyunca, merkezî bir sahının iki tarafında her biri 3x3 m boyutlarındaki hücrelerin dizilmesi ile üçe bölünmüştür (Şekil 71). Havalandırma için, soğuk hava akımına neden olmayacak, yüksek pencereler kullanılmıştır. Toplam uzunluk 20 m üzerindedir ki bu, Şekil 53b de gösterildiği üzere, Kerkenes’teki B ve C yapılarının birleştirilmiş uzunluğunun ancak bir çeyreği kadardır.
     Etrafı çevrili otlak ve yem deposu (Şekil 72 ve 73) ahırla yan yanadır. Anadolu kışının en soğuk zamanlarında bile, atların idman için dışarı çıkarılamayacağı kadar soğuk havaya nadiren rastlanır. Her hayvan günde 4 balyaya ek olarak bir miktar tahıl tüketir. Şekil 73te görüldüğü üzere üç çeşit balya vardır: korunga (çok yıllık otsu bitiler, burçak da içerir), ot ve yonca. Tahıl çuvalları ahırın bir hücresinde depolanırken, balyalar ve hayvan yataklarının üstü ancak kısmen örtülüdür. Hayvan yatakları Ankara’dan satın alınan talaştır ve her üç ayda bir değiştirilir. Saman kullanılması halinde, yatakların her gün değiştirilmesi gerekir; çünkü samanın emici özelliği yoktur.

 
K-Home   Geri   İçerik
  << Önceki Sayfa   Sonraki Sayfa >> English