Contents

ŞEHİR ALTYAPISININ İNCELENMESİ

Şehir içinde bulunan yapı adaları, sokak ve caddeler, mevcut önemli yapı grupları ve bunlara ait diğer niteliklerin belirlenmesine yönelik olarak balon fotoğrafları ve elektronik teodolit ile yapılan topoğrafık ölçümler yardımıyla yürütülen yüzey araştırması büyük ölçüde tamamlanmıştır. Elde edilen veriler şimdi balon fotoğraflarının rektifıye edilerek şehrin daha detaylı ve bütüncül bir planının hazırlanması amacıyla kullanılmaktadır. ODTÜ'den Levent Topaktaş ve Bradford Üniversitesinden John Haigh, Kerkenes Dağı Projesi ile bağlantılı olarak AERIAL adlı rektifıkasyon programını geliştirerek, elektronik tarama yardımıyla dijital ortama aktarılan fotoğrafların yine dijital bir baz harita üzerinde rektifıye edilerek biraraya getirilmesi yöntemiyle bir mozaik görüntü üretmiştir (Şekil 2). Bu görüntü şu anda şehrin alt ve üst yapısına ilişkin diğer bilgilerin dijitize edilmesinde kullanılmakta olup, daha sonra bunlardan profesyonel grafik yazılımları yardımıyla üç boyutlu modeller üretilecektir. Gelecek bir kaç ay içerisinde şehir için, güçlü bir araştırma aracı haline gelecek ve yüzey araştırmaları, jeofiziksel araştırma ve kazı verilerinin kolayca üzerine eklenebileceği, bir Coğrafi Bilgilendirme Sistemi (Geographic Information System - GIS) tasarlamayı ve kurmayı umuyoruz.

Aşağıda kısaca özetlenen deneme kazılarının sonuçları, daha önceki görüşlerimizi kanıtlamış ve şehir dinamikleri hakkında yeni ve önemli genellemeler yapmamıza imkan sağlamıştır:

  1. Eğer orjinal şehir planında savunma sisteminin iç kısmını dolaşan bir askeri yolun da bulunduğu konusunda haklı isek, şu anda bu yolun ne düzlenmiş ne de taşla kaplanmış olmadığını kesin olarak öğrenmiş bulunuyoruz ki, bu da şehrin yokolduğu sırada surların henüz tamamlanamamış olduğunu ve surlar ile diğer askeri yapıların büyük ihtimalle şehrin düşmesinden bîr süre önce terkedilmiş bulunduğunu göstermektedir. Bu çok iddialı tasarımın terkedilmiş olması ise Med İmparatorluğunun daha geniş ölçekli politik ve askeri hedefleri ile zıttır.
  2. Şehrin daha yüksek olan güney kısmı kamu yapılarına ayrılmıştır; bunların arasında ön aşamada saray ve imparatorluk ahırları olarak tanımlanmış yapılar bulunmaktadır.
  3. Şehrin yapı adalarım çevreleyen duvarlar, bu adaların içinde bulunan yapılardan daha önce inşa edilmiş olup, bu sav en azından yapım safhalarının yüzey araştırması ve deneme kazıları ile desteklenebildiği yerlerde katınlanmıştır.
  4. Şehrin nispeten kısa süreli olan hayatı boyunca söz konusu yapı adaları içersinde inşaat aralıksız olarak devam etmiştir. Yapım yöntemleri, özellikle de temel tipleri, yüzeyaltı toprağı ve inşaat alanlarının yakın çevresinde bulunabilen taş cinslerine göre geliştirilmiştir. Örneğin, ilk duvarlar aşağıdan yukarıya kadar eşit kalınlıkta ve temel duvarı yüzlerinde oldukça iri taşlar kullanılarak inşa edilmiş olup, daha sonraki duvarların ise daha ufak taşlardan yapılmakla birlikte bunların daha derine inen ve üst duvarlara göre daha geniş temelleri bulunmaktadır. Beklenmedik gelişmelerden ikisi ahşap iskeletli kerpiç üst yapılar ile kentsel yapı adaları içerisinde bulunan üstü açık alanlarda taş döşeme kaplamalarının yaygın biçimde kullanıldığının anlaşılması olmuştur. Ayrıca, önemsiz ikincil yapıların inşasında kullanılan yanmış moloz gibi, şehri yokeden son yangından daha önce meydana gelmiş yangınlara dair izlere rastlanmıştır.
  5. Şehrin kuzeybatı ve kuzeydoğu kenarlarında bulunan yapı adalarında, içlerinde sahiplerinin aristokratlığına işaret eden "yüksek sosyal düzey" objelerinin yeraldığı büyük ve gösterişli konut veya diğer işlevlere sahip yapılar bulunmaktadır. Şehrin değişik bölgelerindeki yapı adalarının boyutları arasında oldukça büyük farklar gözlenmiştir. Suyun varlığı ile yapı adalarının boyutları arasında güçlü bir bağ olduğu söylenebilir ki, bu da değişik konut alanlarının çekiciliği, zenginliği ve sosyal düzeyini belirlemenin mümkün olabileceğini göstermektedir.
  6. Nüfus onbinlerle değil binlerle ölçülebilir olmalıdır. Geniş alanlarda yapılacak jeofiziksel araştırmalar daha kesin tahminlerin yapılabilmesine olanak sağlayacaktır.
  7. Henüz tanımlanamamış olan ticari ve endüstriyel üretim alanlarının belirlenmesi gelecekte yapılacak jeofiziksel araştırma ve deneme kazılarının önemli amaçlarından birini oluşturmaktadır.
Contents






















Şekil 2