Click to enlarge Click to enlarge
Şek. 1 Şek. 2

Click to enlarge

Click to enlarge

Click to enlarge

Click to enlarge

Click to enlarge

Click to enlarge

Şek. 3

Şek. 4

Şek. 5

Şek. 6

Şek. 7

Şek. 8

Click to enlarge

Click to enlarge

Click to enlarge

Click to enlarge

click to enlarge

Şek. 9

Şek. 10

Şek. 11

Şek. 17

Şek. 18

   
KENT PLANININ ÇIKARILMASI ÇALIŞMALARI 

1999 sezonunda kent planı büyük ölçüde genişletildi (Şekil 1 & 2). Yüzey topografyasının GPS ile haritalanması çalışmaları kentin büyük bir bölümünde bitirilmiş olup, 2000 yılında kent haritasının tamamlanması planlanmaktadır. Jeomanyetik araştırma ise, sit alanının güney ve kuzey bölümlerinde devam etmiştir. Bu araştırmaların ayrıntılı raporları aşağıdadır.

Jeofizik
Jeofizik araştırması Kerkenes’de ana yöntem olarak kalmaya devam edecektir. Çünkü bu yöntem yüzey altı kalıntılarını detaylarıyla ortaya çıkarmaktadır (Şekiller 2, 3, 4, 5, 6, 7 & 8).
  

click to enlarge
Direnç Ölçer çalışması

click to enlarge
Jeomanyetik Çalışma

Direnç Ölçer ile Yapılan Çalışmalar
Direnç ölçer aleti ile yapılan denemeler bahar ve yaz sezonun başında devam etmiştir. Bu denemelerin amacı manyetik haritalarda görülemeyen bazı mimari ayrıntıları -özellikle taş sütun kaidelerini- tespit etmekti. B alanındaki “Sütunlu Salon”un özelikle seçilmesinin nedeni 1996 yılında gerçekleştirilen kazı çalışmalarının taş sütun kaidelerini ortaya çıkarmasıdır. Ayrıca bu yöntemin çeşitli taban ve yüzey tiplerini ortaya çıkararak, matematiksel kesitler oluşturmamızı sağlayacağını umut etmiştik. Fakat bahar sezonunda ortaya çıkan ekipman sorunları ve yaz sezonunda toprağın olağanüstü kuruluğu yüzünden çalışmalar sonuçsuz kalmıştır. 2000 yılının baharında yeni denemeler yapmak amacıyla tekrar izin alınması düşünülmektedir. 

Jeomanyetik Araştırma
GEOSCAN fluxgate gradiometre ile yapılan jeomanyetik çalışmalar 20x20 m. boyutlarında yaklaşık 1320 adet gridin tamamlanmasıyla toplam 528000 m2. lik bir alanı kaplamıştır (Şekil 2). Şahmuratlı Köyü’nün genç sakinleri veri toplama ve bilgisayara aktarma, verilerin ön işlemleri ve çıktıların alınması gibi konularda eğitilmiştir. Günde 2 ekip olarak çalışılması hergün hemen hemen 40 gridin tamamlanmasını sağlamıştır. GEOPLOT programının dağıtım öncesi versiyonu donanım problemleri çıkarmasına rağmen verilerin işlenmesini ve birleştirilmesini sağlamıştır. Yeni bir renkli A3 yazıcı ve büyük formatlı bir Epson yazıcı arazi üstünde doğrulama çalışmaları için jeomanyetik haritanın düzenli olarak üretilmesine olanak tanımıştır. (Ağıl gibi geç döneme ait kalıntılar ile anakaya ve çalıları, Demir Çağına ait kalıntılardan ayırt edebilmek için haritanın arazi üstünde doğrulanması gerekmektedir. Ayrıca arazi üstünde doğrulama çalışmaları anakayalar yüzünden jeomanyetik haritalarda görülemeyen duvar hatları gibi bazı yüzey üstündeki kalıntıları fark etmemizi sağlamaktadır.)
  

GPS Çalişmaları
GPS ile yüzey topografya haritasının çıkarılması çalışmaları bir baz istasyonu ve üç alıcı ile 1999 sezonunda da devam etmiştir (Şekiller 1 & 9). Sonuç olarak ortaya çıkan harita şehrin %80’nini kapsamaktadır. Bu harita 1.286.767 noktadan oluşmaktadır ve bunların 886,377’si 1999 sezonunda toplanmıştır. Hata payı 10 cm. dir. 


GPS Aleti ile yüzey topografyasının haritalanması

Jeomanyetik imajlar ve balon fotoğrafları topografik harita üzerine yerleştirilmiş ve topografik yapının gerçek etkisini vermesini sağlamak amacıyla yüksekliklerin ölçekleri arttırılmıştır. Elektronik grafiklerin çeşitli şekillerde işlenip, sunulabilme olasılığı vardır. (Şekiller 10 & 11).   

Kuzeydeki Kentsel Bloklar (Şekiller 4 & 5
Şekil 4 ve 5’te tipik iki kentsel yapı adasının jeomanyetik haritaları görülmektedir. İlk haritada 60m.’ye 60m. boyutlarında, içinde bir çok küçük dikdörtgen strüktürü içeren bir yapı adası bulunmaktadır. Haritadaki yüksek kontrast yapıların aşırı yanmaya maruz kaldığını göstermektedir. Aynı adanın içersindeki dikdörtgen unsurların daha silik görülmesinin yapıların daha derinde olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Daha büyük ölçekle görüntülenmiş olan ikinci yapı adası 40m.’ye 40m. boyutlarındadır ve güney-doğusunda ona bitişik 20m. genişliğinde bir kompleks bulunmaktadır. Blok içersinde en dikkat çekici yapı ise, Kerkenes’de çok rastladığımız sıra halinde üç kare odadan oluşan yapı tipidir.  

Güneydekİ Kamu Yapıları 
A alanında yapılan jeomanyetik harita çıkarma çalışmaları “Saray Kompleksi”ni ve yanındaki alanları kapsaması amacı ile batıya ve Sülük Gölü, “Polo Alanı” ve -daha önce kraliyet ahırları veya silo olarak tanımlanan- teras yapılarını (Şekiller 6, 7 & 8) kapsaması amacı ile de doğuya doğru genişletilmiştir. “Saray Kompleksi”nin bazı bölümleri Kerkenes’de her zaman kullanılan okuma yoğunluğundan (metrede 4 yerine 8 okuma) daha yüksek bir yoğunlukta araştırılmıştır. Bu yoğunlaştırmanın amacı arazinin zor kısımları için haritanın daha net olması veya önceki haritaların bazı yapıların ayrıntılarını yeterli göstermemesidir.  

“Saray Cephesi”
“Saray Cephesi”ndeki temizlik çalışmaları anıtsal bir giriş yerine kör bir girişi ortaya çıkarmıştır (Şekiller 7, 17 & 18). Kompleks, bir dizi birbirinden bağımsız anıtsal yapı topluluğunu içeriyor gibi görünmektedir. Bu yapıların sit içerisinde herhangi bir benzerine -henüz- rastlanmamıştır. Manyetik yüzey araştırması ile arazi üzeri doğrulama çalışmalarının birleştirilmesi, kompleksin 1997 yılında yapılandan çok daha ayrıntılı bir planının çıkartılmasıyla sonuçlanmıştır.  

Polo Alanı ve Teraslar
Jeomanyetik araştırma daha önceki yıllarda yüzey gözlemleri sonucu ortaya çıkan planları doğrulamış ve pek az yeni ayrıntı eklemiştir (Şekil 8). Özellikle, büyük yapıların çatı ile örtülmüş olduğunu gösterecek hiçbir kanıt ortaya çıkmamıştır. (Ancak taş sütun kaideleri gibi bazı kalıntıların jeomanyetik haritalarda görülemediği de bilinmektedir.). Jeomanyetik haritanın planlarımıza eklediği en önemli ayrıntı, teraslardan en genişi üzerinde bulunan bir giriş yapısıdır. Jeomanyetik haritada görülen kuvvetli kutuplaşmadan dolayı, bu önemli yapının şehrin yıkılışı sırasında yandığı anlaşılmaktadır. Yapı, 40m.’ye 40m. boyutlarında olup 2 sıra halinde düzenlenmiş 3’er adet sütunla 3 nefe ayrılmış gibi görünmektedir. Yapının planı ve konumu, bu terasların üstünde bulunan diğer yapıların kamusal (askeri ve/veya idari) bir işlevi olduğu ve yine bunların Güney veya “Kapadokya Kapısı”ndan şehre giren malzeme ve hayvanlar ile ilişkili olduğu düşüncesini desteklemektedir. Yüzeyde bu yapının hiçbir izi görülmemektedir.  

“Saray Kompleksi” nin kuzeyindeki yapılar
Jeomanyetik araştırma, “Saray Kompleksi”nin karşısında büyük bir kentsel yapı adasının içinde 30m.’ye 15m. boyutlarında geniş bir yapının varlığını tespit etmemizi sağlamıştır. Yapının içerisinde iki sıra sütun ve 5m.’ye 15m. boyutlarında sütunlu bir giriş bulunmaktadır (Şekil 6). 
  

sayfa 2

linesh.gif (75 bytes) eng.gif (1360 bytes) line.gif (171 bytes)