Kapak

Sayfa 2 - 3

Sayfa 4 - 5

Sayfa 6 - 7

Sayfa 8 - 9

Sayfa 10 - 11

Sayfa 12 - 13

Sayfa 14 - 15


TEMİZLİK VE DENEME KAZISI ÇALIŞMALARI

"Kapadokya Kapısı"
2000 yılında "Kapadokya Kapısı"nın planı düzeltilerek yeniden çizilmiş olmakla birlikte (Şekil 10) , kapı geçidi içinde gelecek yıllarda yürütülecek araştırmalar ortaya atılan soruların cevaplandırılmasını sağlayabilecektir. Kapının güneydoğu tarafında bulunan eğimli taş kaplı yüzeyin (glacis) temizlenmesi, aralarında merkezi bir niş bulunan ikiz kuleleri ortaya çıkarmıştır (Şekil 9a 9b 9c 9d 9e). Ayrıca, bu girinti ya da nişin iç kısmında eğimli taş kaplı yüzeyin özgün yüksekliğini koruduğu ve bunun hemen arkasında yer alan düşey duvar yüzeyinin de halen yerinde bulunduğu gözlenmektedir. Bu ikiz kule biçiminin sanıldığı gibi altyapıyı oluşturan anakaya şeklinin bir yansıması değil, mimari bir tasarım ögesi olduğunun anlaşılması şaşırtıcıdır. Planda izlenen simetri, "Saray Yapı Grubu"nun cephesini anımsatmaktadır. Bu tasarım düzeninin seçilmesinin nedenleri arasında topografya ve yapısal sağlamlık kadar görsel etki ve mimari biçimlendirmenin de önem taşıdığı anlaşılmaktadır. Kapı yapısının iç kısmında ise, kapı iç odasının sanıldığından çok daha iyi korunmuş olduğuna dair kanıtlar elde edilmiştir. Bu odayı çevreleyen taş duvarların 5 metre yüksekliğe dek korunmuş olması mümkün görünmektedir.

Geçen yıl kapı geçidinin Bizans dönemi onarımında kullanıldığı anlaşılan kumtaşı bloklarının aslında Demir Çağı yapısına ait oldukları ortaya çıkarılmıştır. Kapının iki yanında yer alan kulelerin üzerinde kumtaşından yapılmış dendanlar bulunduğu ve bunların iç geçitin iki yanında ve belki de üstünde devam etmiş olabileceği düşünülmektedir. Kumtaşı bloklarının üzerinde basit keski izleri görülmektedir. Blokların bazı yüzeyleri iyice düzel-tilmiştir; yine bazı yüzeylerde ağır yanık izlerine rastlanmaktadır. Ancak tek bir sıra taş örgüsüne yetecek sayıda kumtaşı bloğu bulun-duğu düşünülmektedir. Kulelerin üst yapısında ahşap elemanların da kullanılmış olabileceğine dair bazı bulgular elde edilmişse de, dendanların 1999 yılında önerilmiş olduğu gibi konsol parapetler üzerinde bulunup bulunmadığı konusuna açıklık kazandırmak mümkün olmamıştır.

Fotoğraflar, fotogrametri ve rölöve yöntemleriyle yapılan belgeleme çalışmalarının ardından eğimli taş kaplı yüzeyin önünde ortaya çıkarılmış bulunan zeminin üzeri steril toprak ve kısmen de jeo-tekstil örtü serilerek kapatılmıştır (Şekil 9a 9b 9c 9d 9e). Kapı iç odasını çevreleyen duvarlar, çalışmalar sırasında temizlenen molozun dikkatlice tekrar yerine yerleştirilmesi ile desteklenmiş ve Güneydoğu Kulesinin özgün duvarları, üzerine bir kaç taş sırası eklenerek sağlamlaştırılmıştır.

"Saray Yapı Grubu"nun Doğu Ucu

"Saray Yapı Grubu"nun doğu ucunu tanımlayan yüksek ve eğimli taş kaplı yüzeyin üzerindeki moloz ve diğer döküntüler tamamen temizlenmiştir. Ortada bulunan nişin içinde hiçbir özel mimari ögeye rastlanmamış olmakla birlikte, bu kısımda eğimli taş kaplı yüzeyin (glacis) gerçek yüksekliğinin bir taş sırası eksiğine dek korunmuş olduğu saptanmıştır; tam yüksekliğinde bu yüzey, daha içerideki düşey duvar yüzeyine birleşmekteydi. Bu yüzeyin hemen arkasında ve üzerinde yer alan anıtsal taş yapının kuzey kısmı da (Yapı A, Şekil 11) büyük ölçüde molozdan temizlenmiş ve mevcut duvarlar, üzerlerine yeni taş sıraları eklenmek suretiyle koruma altına alınmıştır. Yapı A'nın güney ucunun yeniden düzenlenmesine işaret eden Yapı B'ye ait bazı duvarlar ise kısmen temizlenmiştir. Ayrıca, Yapı A'nın arkasındaki açıklıkta yer alan iki başka taş yapı, yani Yapı C ve D de kısmen temizlenerek, burada deneme açmaları kazılmıştır. Bunlara ek olarak, yapı grubunun kuzey duvarına paralel konumda bulunan geniş bir caddeyi kesen başka bir deneme kazısı daha yapılmıştır.


Şekil 12: Sezon sonunda "Saray Yapı Grubu" cephesinin önünde yere koruyucu olarak bir temiz kum ve çakıl tabakası serilmiştir. Jeotekstil örtüler kullanılmasının, bitkilerin büyümesini ve kazıcı kemirgenlerin etkinliğini kısıtlayıcı etkisi olup olmadığını anlamak amacıyla deneyler yapılmaktadır.

Figure 10 Figure 11 Figure 12