K Ana Sayfa  

Kapak

Sayfa 2 - 3

Sayfa 4 - 5

Sayfa 6 - 7

Sayfa 8 - 9

Sayfa 10 - 11

Sayfa 12 - 13

Sayfa 14 - 15
 

KENTSEL YÜZEY ARAŞTIRMASI

Şekil 3 :

(3a) Melissa Sokkia total station'ı kurarken.
(3b) Aysun bilinen bir nokta üzerine sabit prizmayı (backsight) yerleştirirken.
(3c)
Nurdan, jeofizik yüzey araştırmasının 20 metrelik gridlerini belirlemek için telsizle yönlendirilerek prizmayı kullanmaktadır. Sadettin uzun yıllar boyunca kalan, jeofizik görüntülerinin doğrulanmasında (yüzey doğrulama) kullanılan her ahşap kazığı beyaz kireçle işaretlemektedir.

Şekil 4: Jeomanyetik yüzey araştırmasına başlarken Nufel gradyometreyi yerden yükselterek sıfırlamak için plastik kasaların üzerine çıkıyor.

Şekil 5: Jeomanyetik yüzey araştırmasının ilerleyişini gösteren harita. 2001 yılında şehrin orta kısmındaki büyük bir bölgede ve dik güneybatı yamaçlarındaki çalışmalar tamamlandı.


Yüzeyin Altında

'Eğer altı ay boyunca yedi genç kız yedi paspasla süpürselerdi,'
Diye sordu Deniz Ayısı, 'sence burayı temizleyebilirler miydi?'
'Sanmam', diye cevapladı Marangoz, ve gözünden bir damla yaş aktı.'
(Lewis Carroll, Aynanın İçinden)

Kerkenes'de yetmiş genç kız elli yıl boyunca süpürge sallasa bu büyük, yanmış ve terkedilmiş Demir Çağı kentinin ancak çok küçük bir kısmını ortaya çıkarabilirlerdi. Fakat duvar ve tabanları ortaya çıkarmak, aynı zamanda şehirde yaşanan son yıkımın izlerini de ortadan kaldırmak anlamına geliyor; kapalı ve açık alanları dolduran, erozyon ve tünel kazan hayvanların yoketmediği yanmış döküntüler arasında, aynı zamanda keramik kaplar, aletler, süs objeleri, yiyecek ve hayvan yemi kalıntıları ile eski çağlardan kalma kene, pire ve böcekler de bulunuyor. Üçüncü binyılın başında arkeoloji bilimi de yüksek standartlar ile daha da yüksek beklentileri barındırır hale geldi. 'Her türlü kazı, yok etmektir' sözü artık eskidi; '%100 kurtarma ve saklama' ise ne 25m2 ne de 2.5km2 için gerçekleştirilmesi mümkün bir ideal. Her şey elenmeli, sınıflandırılmalı, numaralanmalı, yeri belirlenerek etiketlenmeli, torbalanmalı ya da kutulanmalı ve nihayet bir gün incelenmeli. Bu gerçekten yola çıkan Kerkenes Projesi uzaktan algılama yöntemlerine odaklandı: Yani, yüzeydeki kalıntıları, tüm yerleşim alanını kapsayan balon fotoğrafları ve GPS mikro-topografya verileri ile belgelemek ve yüzeyin altında ne kaldığını görmek için de jeofiziksel uygulamalardan ve bu yöntemlerle ilgili olarak son yıllarda gerçekleşen gelişmelerden yararlanmak. Jeofiziksel yüzey araştırması, üzeri örtülü kalıntılara hiç dokunmadan, bunlar hakkında, son derece detaylı bilgiler verebilmekte ve böylelikle iki büyük avantaj sağlamaktadır: Büyük alanların detaylı planlarının kazı zahmetine girmeden hazırlanması ve sınırlı kazı çalışmalarının pek çok soruyu cevaplayacağı nokta-ların kesin olarak belirlenmesi mümkün olmaktadır.

Kerkenes'de 2001 yılında Geoscan fluxgate gradyometresi ile yürütülen yüzey araştırması kapsamında bu yıl, şehrin orta kesiminde kuzey-güney doğrultusunda uzanan büyük bir alandaki çalışmalar tamamlanmıştır (Şekil 4 ve 5). Şehrin yüksek güney sırtlarında yer alan büyük kamu yapısı grupları ile aşağı kısımları bağlayan bu merkezi bölgede yine aynı alanları ilişkilendiren iki ana cadde de yer almaktadır. 2001 yılı yüzey araştırmasının büyük bölümü, veri toplanmasının çok daha yavaş gerçekleştiği dik ve zorlu yamaçlarda odaklanmıştır. Tüm olumsuzluklara rağmen, sık sık kesintiye uğrayan köy elektriğinin cihazın bataryasını tamamen şarj edecek güçte olduğu dönemlerde günde bir hektar ortalamasına erişmek mümkün olmuştur. Projenin bu bölümü, Kerkenes'de elde edilen jeomanyetik verilerin GIS yazılımlarıyla entegrasyonu üzerinde bir tez yazarak Haziran ayında ODTÜ Arkeometri Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitimini tamamlayan Nahide Aydın tarafından yürütülmektedir.

Önemli bir başka başarı, direnç yüzey araştırmalarından yararlanarak bazı dikmeli salonlarda bulunan taş dikme kaidelerinin yerlerinin belirlenmesi olmuştur (Şekil 6). Fakat Haziran ayı sonunda zeminin sertleşmesi nedeniyle, en sert yerli çelikten yapılmış probların (ölçüm uçlarının) bile sürekli kırılması ve yüzeye batışlarının çok güçleşmesi sonucu deneyler mecburen gelecek yılın baharına ertelenmiştir.

Kerkenes'de yeni gelişen teknolojilerin deneysel uygulamalarını sürdüren Harald von der Osten-Woldenburg, elektrik iletkenliği ile son derece öğretici deneyler yapmıştır (Şekil 8). Gradyometreden elde edilen verilerle karşılaştırılan etkileyici sonuçlar, Harald'ın arkeolojide karşılaştırmalı jeofiziksel yöntemler üzerine hazırladığı doktora tezinin de bir bölümünü oluşturacaktır.

Gradyometre ile yapılan yüzey araştırmasının aksine, iletkenlik verileri büyük kapasiteli bilgisayarlarda ve özel olarak yazılmış programlarla değerlendirilmek zorundadır. Ayrıca, veri toplama işlemi ancak engel sayısının az olduğu daha düz alanlarda pratik olmaktadır.


 
  K Ana Sayfa